"Tarsus Gençlerini takdirle selamlarım.

Devletin hayatı da bireylerin hayatı gibi üç dönem geçirebilir. Eski Osmanlı, hayat dönemlerinin üçünü yaşadıktan sonra yokluğa karıştı. Onun yerine yeni Türk Devleti geçti. Yeni Türkiye Devleti bütün Türklük karakterini, yani onun dinç, kararlı, erdemli dünyalarını kendisinde toplamıştır. Gençler, biz size geçmişten, geçmişin boş inançlarından, geçmişin kalıntılarından arınmış bir yeniden doğuş getirdik. Olaylardan, olayların gerekliliğinden beliren bu doğuş, sizin pek değerli katılımınızla, aydın çabalarınızla çıktı. Bu doğuşu büyütüp, geliştirmek bizlerden sizlere yönelir. Bu görevde başarı kazanacağınıza gördüğüm kanıtlar ışığında pek çok güçlerle inananlardanım.

Saygıdeğer gençler, hayat uğraştır. Bundan ötürü hayatta yalnız iki şey vardır; yenmek, yenilmek. Size Türk Gençliği'ne bıraktığımız ve verdiğimiz vicdan armağanı yalnız ve her zaman yenmektir ve inançlıyım her zaman yeneceksiniz.

Ulusun yükseltilmesinin şartları için yapılacak şeylerde, atılacak adımlarda asla kararsız olmayın. Ulusu o yükseliş yerine ulaştırırken, önümüzdeki engellere hep beraber karşı koyacağız. Bunun için her türlü gücünüze, bilginize başvuracak, fakat sonunda kayıtsız-şarsız o amaca ulaşacağız.

Gerek burada, gerek gezdiğim bütün yerlerde genç arkadaşlarımız hep sizler gibi duygulu, karalı ve gözü pektir. Bu ülke bundan dolayı şimdiden geleceğin parlak ışıklarını görmekle kıvançlıdır. Bu ulus sizin gibi gençleriyle, lâyik olduğu çağdaş uygarlığı bulacaktır. Beni çok mutlu ettiniz. Buradaki karalı sözlerinizle sevinçliyim. Size arkadaşlarınıza ve Tarsus halkına teşekkür borçluyum." 18 Mart 1923

"Aziz Çiftçiler! Şimdiye kadar sizi anlayan,sizin büyük ruhunuzu takdir eden bu arkadaşınızın, sizin için neler düşündüğünü bundan sonra da inşallah maddî meyvalarıyla ödemiş olacaksınız. Bu husus için şimdi burada fazla söz söylemeyi gereksiz sayıyorum. Yalnız bir iki kelime arz edeyim; şimdiye kadar, yani bir buçuk yıl öncesine kadar, vatanın birçok unsurları içinde en çok sıkıntı, zorluk, acı çeken sizdiniz. Bunun sebebi sizinle uğraşılmamasıydı. Sizi düşünen pek az kimse vardı. Siz çiftçiler, o eski hükümette umumiyetle hemen hiç düşünülmüyordunuz. Sizi ne zaman düşünürlerdi, bunu pek iyi bilirsiniz. Siz ya savaş olunca yada hazinelerini doldurmak gerekirse hatırlanırdınız. Çalışan sizdiniz, kazanan, ölen sizdiniz. Hepiniz de biliyorsunuz ki, memleketimiz şu iki şeyin memleketidir; bir çiftçi, öteki asker. Biz çok iyi çiftçi ve çok iyi asker yetiştiren bir milletiz. İyi asker yetiştirdik, çünkü o topraklara kast eden düşman fazladır. O toprakları sürenler, o toprakları koruyanlar hep sizlersiniz. Bundan sonra da daha iyi asker olacağız ama bundan sonra asker oluşumuz artık eskisi gibi başkalarının hırsı, şan ve şöhreti, keyfi için değil, yalnız ve yalnız bu aziz topraklarımızı korumak içindir.

.......Paranızı, hayatınızı dış düşmanların yağmasından korumak, bu meleketin dış düşmanlara esir olmasına izin vermemek ne kadar lâzımsa, aynı zamanda ve onlardan daha fazla bir uyanıklık ile iç düşmanlara, içteki zararlı adamlara da dikkatle betçilik yapmak ve onların her hareketini gözden kaçırmamak zorundayız. " 18 Mart 1923

  75.yıldönümünü kıvançla kutladığımız

Cumhuriyetimizin kurucususu, modern Türk toplumunun yaratıcısı yüce Atatürk 1923-1938 yılları arasında İçel'e, bu arada Tarsus'a 8 kez gelmiş, incelemelerde bulunmuştur. Bu yurt gezileri sırasında Mersinliler ve Tarsuslulara hitâben yaptığı konuşmalarda önemle yurt sorunlarına da değinmiş, çözüm yolları göstermiştir.

  30 Nisan 1998 tarihinde Tarsus Kültür
Merkezi'nin hizmete açılması dolayısıyla yüce Atatürk'ün İçel gezilerine ilişkin fotoğraflarından oluşan bu armağanı, O'nun izinde güzel yapıtlar ortaya koymanın mutluluğu içinde İçellilere saygıyla sunuyorum.
                      M.İstemihan TALAY
                      Kültür Bakanı

 

 

                                                            1   2   3   4   5   6   7   8   9